Kurulmak istenen hindi çiftliğine iki mahalle halkı karşı çıktı
Kula ilçesine bağlı Kenger ve Yağbastı Mahalleleri arasında kalan Yaylak Mevkii'nde bir şahıs tarafından kurulması planlanan hindi çiftliğine, iki mahalle halkı karşı çıktı.
Çiftliğin yapılması durumunda iki mahallenin kullandığı su havzasının
tam ortasında kalacağını iddia eden vatandaşlar, çiftliğin yapılacağı
alanda ellerindeki dövizler ve bayraklar ile eylem yaptı.
"İnsanların üretmesine, ekonomik olarak gelişmesine karşı değiliz"
İki mahalle halkı adına basın açıklaması yapan Milli Eğitim
Bakanlığında Bakanlık Müfettişi olarak görev yapan Günay Ergün,
çiftliğin kurulmak istenen alanda her iki mahallenin de su ihtiyacını
karşılayan su havzalarının olduğunu belirterek, taban su seviyesinin
yüzeye 2-3 metre arası derinlikte olduğunu söyledi. Bu alandan Kenger ve
Yağbastı Mahalleleri'ne içme suyu temin edildiğini vurgulayan Günay
Ergün, tesisin kurulması halinde çevre ve toplum sağlığının mutlaka
olumsuz yönde etkileneceğini söyledi. Dünyada içme suyu miktarını
artırmanın mümkün olmadığını da savunan Ergün, bu sebeple mevcut su
kaynaklarının da kalitesini korumak zorunda olduklarını sözlerine
ekledi. Son olarak tesisin yapılmaması için iki mahalle halının yanı
sıra Kenger Kültür ve Dayanışma Derneği'nin de çalışmalarının sürdüğünü
ifade eden Ergün, 'ÇED gerekli değildir.' Belgesine itiraz edildiğini,
MASKİ'nin görüşü alınmadığı için MASKİ nezdinde de itiraz edildiğini ve
Kula Belediye Başkanlığı'na ruhsat verilmemesi yönünde girişimde
bulunduklarını aktardı.
Devlet memuru olarak Yağbastı Mahallesi'nden ayrıldıktan sonra
hafta sonlarını doğup büyüdüğü Yağbastı Mahallesi'nde geçirmek için her
hafta mahalleye geldiklerini dile getiren Günay Ergün, bu tesisin
yapılması halinde mevcut su kaynaklarının kirleneceğini savundu. Yaz
aylarında mevcut suyun zaman zaman kesildiğini, iki mahalle halkına
yetmediğini de sözlerine ekleyen Ergün, "Ben Kula Ziraat Odası'na
kayıtlıyım. Amatörce Yağbastı Mahallesi'nde çiftçilik yapmaktayım. Eşim
de emekli öğretmen. Hafta sonlarını çoğunlukla Yağbastı?da
geçirmekteyiz. Bunun sebebi ise insan sağlığı gün geçtikçe önem
kazanmakta ve hastalıklar giderek artmakta. Ne kadar çok zamanımızı
temiz havanın ve temiz suyun olduğu ortamda geçirebilirsek bizim için
kârdır düşüncesiyle eşimle birlikte hafta sonlarını hep köyümüzde
geçirmeye çalışıyoruz. Ben içerisinde bulunduğumuz havzadan köyümüze,
köyün kendi imkanları ile götürdüğü suyu kullanmaktayız. Bu su, normal
sulardan farklı olarak tamamen doğal sudur. İçilebilir ve kullanabilir
sular olduğu için bunu kullanmaktan mutluluk ve haz duyuyoruz., ayrıca
sağlık için de bunu öneriyoruz. Dünya su kaynakları da giderek
azalmakta. Bunun için dünya çapında su için savaş dahi çıkıyor. Böyle
bir dönemde zaten kıt olan su kaynaklarını korumak büyük önem arz
etmekte. İçinde bulunduğumuz bu havzada Kenger ve Yağbastı
Mahallelerinin suları yer almaktadır. Bu iki mahallenin sularının arası
60-70 metre civarındadır. Bu alana dönemde yaklaşık 8 bin civarında
yetişecek hindi çiftliği kurulmak isteniyor. İki mahalle halkı olarak da
bu çiftliğin kurulmasına karşı değil, ancak suların kirlenmesine karşı.
Suyun ve toprağın temiz kalması artık günümüzde tarımla uğraşan bilim
insanlarının ve ziraat mühendislerinin en çok önemsediği konulardan bir
tanesidir. Hal böyleyken iki mahallenin içme suyu olarak kullandığı su
kaynaklarının başına dönemde 8 bin hindinin yetiştirileceği bir
çiftliğin kurulması, bu hindilerin zaman zaman aşılanması, ilaçlanması,
bu hindilerin ölülerinin ve dışkılarının çevrede bu suları
kirleteceğinden iki mahalle halkı bu çiftliğin bu alana kurulmasına
tamamen karşıdır. Biz de bu anlamda boş zamanımızı bu mahallede
değerlendirdiğimiz için eşim ve ben kamu görevlisi olarak bizler de
karşıyız. Kesinlikle insanların üretmesine, ekonomik olarak gelişmesine
ve ya ülkenin ekonomisine katkı sağlamasına karşı değiliz. Sadece
sularımızın kirlenmesine, sağlığımızın tehlikeye girmesine karşıyız. Bu
alanda kurulması planlanan çiftlik, sularımızı yüzeysel olarak
kirleteceği kesindir. Müteşebbis bu hindi çiftliğini daha uygun bir
alana isterse kurabilir. Ama burada iki mahalle halkı bu çiftliğin
kurulmaması için büyük bir mücadelenin içine girmiştir ve bu mücadeleyi
de sonuna kadar sürdürecektir." ifadelerini kullandı.
Çiftliğin kurulması planlanan alanda bulunan su havzalarından
başka su kullanamadıklarını belirten Günay Ergün'ün eşi emekli öğretmen
Ayşe Ergün ise, "Bizler bu alanda hindi çiftliği kurulmasını
istemiyoruz. Bunun sebebi ise çevreye zarar vermesinden dolayıdır. Her
şeyden önce iki mahallenin su havzası bu çiftliğin tam ortasında
kalacak. Bu çiftlikte kullanılacak kimyasal ilaçlar olsun, çiftliğin
atıkları ve bu çiftlikten çıkacak telef olan hayvanlardan dolayı bu su
havzası kirlenecek. Bir de burada sondaj çıkarılacak bizim sularımız
tamamen kesilecek belki de. Kesilmese bile sularımız kirlenecek. Bu da
insan sağlığını tehdit edecek. İnsanlarımız rahat rahat bu suyu
içemeyecek. Zaten köyümüzde su var fakat yaz aylarında sürekli sular
kesiliyor. Doğru düzgün insanlar su kullanamıyor. Bu su da kirlenirse
insanlar ne içecek? Sık sık kesilen suyumuz da doğru düzgün içmeye uygun
değil. Hem kum çıkıyor, hem çok kireçli hem de değişik bir kokusu var.
İnsanlar o yüzden çeşme sularını içmiyor ve kullanmıyor. Gerek yemek
yapmak için, gerek içmek için gerekse temizlik için biz bu su
kaynaklarından çıkan suları kullanıyoruz. Diğer suyu hiç kullanmıyoruz
desek yeridir. O sebeple bu su kaynağımızın da hindi çiftliği ile
kirlenmesini istemiyoruz ve buna karşıyız" dedi.
"Çiftliğin kurulmasına karşı değiliz, fakat bu alana kurulursa sağlığımız tehlikeye girecek"
Bir şahıs tarafından kurulması planlanan hindi çiftliğinin
kurulmasına kesinlikle karşı olmadıklarını dile getiren Yağbastı Mahalle
Muhtarı Erdoğan Gökdemir, çiftliğin başka bir alana kurulmasını
istediklerini söyledi. Çiftliğin eylem yaptıkları alana kurulması
halinde mevcut su kaynaklarının kirleneceğini, taban su seviyesinin
yüksekte olması sebebiyle insan sağlığını doğrudan tehdit edeceğini de
sözlerine ekleyen Muhtar Gökdemir, "Bizim Yağbastı ve Kenger
Mahallemizin suları, bu bölgeden gidiyor. Burada kurulması planlanan
tesisin hindilerin dışkıları, telefleri, kimyasal maddeleri bizim
suyumuza çok yakın. Yüzeysel olarak 1 buçuk 3 metreye yakınlık
olduğundan ve bu suya pislik bulaşacağından dolayı biz halk olarak
tedirginiz. Bizim bu konu hakkında haberimiz olunca mahalle halkımızdan
imza topladık ve bunu Kula Kaymakamlığı'na, Manisa Valiliği'ne, MASKİ'ye
ve İl Sağlık Müdürlüğüne gönderdik. Biz buralardan şöyle bir yanıt
aldık. Buraya tesisi kurmayı planlayan şahıs 2019 yılında müracaat
yaptığı için, onay belgelerinin hepsini almış. Bir tek şuanda MASKİ'den
onay alamadığı bilgisini öğrenince bu şekilde bir girişimde bulunduk.
Kesinlikle bu çiftliğin bu bölgede kurulup bizlerin, içme suyuna
karışacak olan pislik ve gübre gibi atıkların karışmaması için bu tesisi
burada istemediğimizi belirttik. Bu durumdan mahalleli vatandaşlarımız
da tedirgin. Zaten sularımız yetersiz geliyor. Mahalle'ye bağlı
yapılaşmaların da mesafesi çok uzun. Başka bir yerden su bulabileceğimiz
durumumuz da yok. 2017 yılında Yağbastı Mahallesi'nde su çalışması
yaptırdık. 220 metre kadar derinliğe indik, fakat su bulamadık. Yani
elimizde tek kullanabileceğimiz suyumuz bu. Bunun da dış etkenler ile
kirletilmesine kesinlikle karşıyız. Bu girişimde bulunan şahsı yakından
da tanıyoruz. Eğer böyle bir tesis kuracaksa, kendine ait daha geniş
yerleri var. Buralarda bir çalışma yapsın. Bu bölge halkı olarak biz
kesinlikle bu duruma karşıyız, gereken tüm çalışmaları da yapmaya devam
edeceğiz. Buradan yetkililere de sesleniyoruz. Yetkililerin bizlere
yardımcı olmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Kategori : Çevre
Tarih : 10/21/2020 12:16
Hit : 665
DİĞER HABERLER