Özgür Özel, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, "Bundan sonra ne enkazın altında, ne yoksulluğun altında tek başınıza kalmayacaksınız. ‘Sesimi duyan var mı’ dediğinizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu devlet sesinizi de duyacak, size sahip de çıkacak" şeklinde konuştu
Konuşmanın geri kalanı ise şu şekilde;
"İnsan Duymaya Bile Utanıyor"
"Bugün Sayın Erdoğan Adıyaman’da. Dün ona bazı sorular bıraktım Adıyaman’da yanıtlasın diye. Bazı önerilerde bulundum. Bakalım ne yapacak, neler söyleyecek? Ama gelip bölgede ‘Ben sözümü tutmanın verdiği kıvanç içindeyim’ diyor. ‘Mutluluk içindeyim’ diyor. Gerçekten insan, bu nasıl söyleniyor bilmiyor ama duymaya bile utanıyor. Deprem oldu; 6 Şubat Pazartesi. 8 Şubat Çarşamba günü Sayın Erdoğan eline mikrofonu aldı, ‘Kimse endişe etmesin’ dedi. Daha insanlar enkaz altındayken, çadır yokken, çorba yokken, su yokken. Yeni yeni Türkiye’deki bütün belediyeler yetişip de aşevleri kurmaya, seyyar mutfaklar kurmaya, seyyar fırınlar kurmaya çırpınıyorken, daha ordu kışladayken, kurtarmaya çıkmamışken. Maalesef enkaz altında ses var, araç gereç, kurtaracak yokken konuşuyordu. Sonra araç gereç geldi, kurtaracak geldi ama sesler kesildi. Dedi ki o gün ‘Kimse merak etmesin. 650 bin konut yıkıldı. Tespit ettik.’ Tabii doğrudur, uydu görüntüleriyle yıkılan apartmanlar görülür, köy evleri görülür. Rakam da doğru tespit edilmiştir. ‘650 bin konut yıkıldı. Biz bunları bir yıl içinde yapıp teslim edeceğiz’ dedi. Sonra 10 Şubat Cuma günü namazdan sonra tekrar etti; ‘650 bin konut yıkıldı. Biz bunları bir yıl içinde teslim edeceğiz.’ Sonra bir büyük seçim kampanyasının, deprem bölgesindeki evleri bir yıl içinde yapacak gücün sadece kendilerinde olduğunu, iktidar değişirse yeni iktidarın acemilikle bu evleri yetiştiremeyeceğini, kendilerinin inşaat işinde, ihalelerde ne kadar mahir olduklarını, bütün müteahhitleri getirip evleri bir yıl içinde bitireceğini anlattı"
"Depremden İki Ay Sonra, Üç Ay Sonra Seçim Kazanan Bir İktidarla Karşı Karşıyaydık"
"Geçen sene ben bugün bu saatte Hatay’daydım. Birinci yıl bitmişti ve teslim edilen konut sayısı 11 ilde 18 bin 19’du. Yani yüzde 2,7. Bir yıl sonunda sözün tutulan kısmı üç, tutulmayan kısmı 97. 100 depremzedenin 97’sini çadırda, konteynerde ya da gurbette yakınlarının yanında bırakan ama verdiği sözde depremden iki, üç ay sonra seçim kazanan bir iktidarla karşı karşıyaydık. Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da, Gaziantep’te, Elazığ’da ne kadar yüksek oylar alınıyor. İlk turu kazanamadı. İkinci turda yüzde 1,5’la seçim kazandı. Yüzde 70 oy aldığı yerler var. İnsanlar güvendi, inandı, oy verdi. Seçim geçti, bir yıl bitti. Yüzde 2,7. Şimdi bugün kendi verdiği rakam '201 bin konut yaptık' diyor ikinci yıl bitmiş. Yani 100 depremzededen 30'una konut vermiş. Boş senete imza atmayana anahtarı vermiyorlar ve bugün 100 depremzededen 30'unun konutu bitmiş 70'i ya konteynerda ya gurbette. Ben artık çadırı saymıyordum kalmadı diye dün karşıma dört beş tane depremzede çıktı 'Çadırdayım, konteyner istiyorum' dedi. Yanımızdakilere söyledik bulunsun verilsin diye."
"Kapalı Nüfus Sayımı Yapılmalıdır"
"Bütün Türkiye'de ne bu 53 bin rakamına ne Maraş'taki rakamlara itibar edilmiyor. Buradan hep söyledik bir daha söylüyoruz; bir kapalı nüfus sayımı yapılmalıdır. O zaman depremde kaç kişi vefat etti, kaç mülteci, kaçak göçmen var öğrenmiş olacağız. Ama maalesef, bu kapalı nüfus sayımından ısrarla kaçıyorlar. Çünkü 2025 yılı olmuş ama devletin doğru rakam gibi bir derdi kalmamış. Algı yönetimleriyle, söyledikleri rakamlarla yetinilmesini istiyorlar"
"Maraş ve Elbistan’da Büyük Bir Asbest Riski Var"
"Ebrar sitesi daha dün bilgileri geldi. '900 hak sahibine tek tek konut vereceğiz' dediler. Kurada 500 kişiyi aldılar 450 kişinin akıbeti belli değil. Yıkılan sitenin müteahhidine, kardeşine, baldınıza, yeğenine Ebrar Sitesi'nden kuradan yer çıkıyor ama vatandaşa çıkmıyor. Ve gizli isimler numaralara 40 tane daire çıkmış. Bu kadar acı yetmezmiş gibi bir de üstüne haksızlıklar var" dedi. Özel, Kahramanmaraş ve Elbistan'da büyük bir asbest riski olduğunu belirterek, "Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Çernobil’den yayılandan 12 kat fazla asbest gazı deprem sonrasında bu bölgede havaya karışmış durumda. Tabip Odası, akciğer kanseri riskinin Elbistan’da ve Kahramanmaraş’ta en üst düzeyde olduğunu açıkladı. Ama bu konuda alınan tedbir yok. Türkiye her an olabilecek İstanbul depremine hazır değil. Buradakinden çok daha fazla kayıp olabileceği dile getiriliyor. Ama kulağımızın üstüne yatıyoruz"