Yıllar önce bir söz duymuştum “Fırsat kapınızı bir kere çalar, açmaya hazır değilseniz gider” diye. Yıllar sonra konu tekrar buraya neden geldi anlatayım. 

Herkesin hayatı ile ilgili kurduğu bir hayal, beklediği bir sürpriz veya ne kadar ütopik olursa olsun karşısına çıkmasını umduğu bir fırsat vardır. 

İşte o fırsat insanın kapısını bir gün çalar ve sen o hayalin içindeki kişi olamamışsan kendi gerçeğinle baş başa kalmaya devam edersin. 

Koltuğunun köşesinde, yatağının içinde telefonun başında…

Şimdi bunlara yaz geliyor, beden klişesi, terfi geldi yeterlilik klişesinden örnekler vermeyeceğim. 

Hayata hazır olmak bir günlük bir mesele değil. Her sabah uyandığında başlar hayata hazır olmak. 

Beslenirken, yüzünü yıkarken, evini temizlerken, kıyafetlerini ütülerken, her gün dışarıya çıkarken, her ay kenara biraz para koymaya çalışırken hazırlanırsın hayata. 

Edindiğin hobi, hafta sonu etkinliklerin, gün içinde okudukların, yazdıkların, baktıkların ve görmezden geldiklerin hazırlar fırsatlarını. 

Gördüğün bir oyuna bilet alırken, bir yeri merak edip orayı tanımaya çalışırken devam eder hayata hazır olmak. Öyle şehrin kafelerinde, barlarında gezmek değil, gerçekten o şehrin insanını, kültürünü yaşamını tanıyarak devam eder hayata hazırlanmak. 

Kitabı okuduğunda karakterlerin kendisi olmak hazırlar seni. Bir gün o insan gibi olman gerektiği bir an içinde bulursan kendini ne yapman gerektiğini ve hatta ne hissettiğini önceden öğretir sana. 

Kütüphanesi kitap dolu olup da tek bir kitap okumamış gibi yaşayan onlarca insan tanıyorum. Öyle bir şey değil bahsettiğim. Dönüştürüp büyütecek adımlar olmalı yürüdüğün yerde. 

Notre Dame'ın Kamburunu izlediysen karşılıksız aşkın neler yaptırabileceğine, Serenad’ı okuduysan önyargı, aşk ve sadakat duygularının gücü ve etkisine, Beyaz dişi okuduysan bir cana duyduğun merhametin ne kadar vahşi olursa olsun nasıl bir bağ ve sevgiye dönüştüğünü yaşamda görmeye hazırsın demektir. 

Yürüdüğün yol seni bir yere götürmüyorsa orası yol değil, zaman içinde tüneldir. Zamanını da boşa harcamaya gerek yok. Öylece dursan da geçecek zaten.

Bu tablo hep böyle pembe de olmaz, insanın yaptıkları siyaha da hazırlar kendini. 

Fırsat kapıyı bir kere ve sessizce çalar, açmak için hazır değilsen kaybedersin. 

Aynanın karşısına geç, kendine bak şimdi, bütün yaptıkların seni nereye götürüyor? Sana ne getiriyor?